İnternet ağını koruma yöntemleri nelerdir? Ev güvenliğinizi oluşturmak adına için iyi başlangıç cihazlarınızın korunuyor olmasından emin olmanızdır. Bilgisayarlar, tabletler ya da telefonlar internet üzerinden. Ya da birçok uygulamadan gelebilecek kötü amaç içerikli virüslere karşı oldukça hassas cihazlardır. Bazı durumlarda ücretsiz ancak kötü amaçlı bir uygulama, başınıza büyük belalar açabilir.
Cihazlarınızı korumanız adına verilebilecek en uygun tavsiye, virüsten koruyan yazılımlar yüklemek olacaktır. Bağımsız ve bir o kadar güvenilir uzmanlar aracılığıyla incelenmiş birçok sayıda ürün, sizi. Ve cihazlarınızı virüslerin oluşturacağı etkiden koruyabilir. Bahsi geçen bu ürünler, geniş bir fiyat yelpazesine sahip ve bazılarını ise ücretsiz bir şekilde temin etme imkanına sahipsiniz.
İnternet Ağını Koruma Yöntemleri Önerilerimiz
Güvenilir bir virüsten koruma yazılımına sahip olmanın yanında cihazınızda yer alan uygulamaları, her zaman Google Play, Apple App Store ya da uygulama sitesi gibi resmi kaynaklardan indirmeniz daha güvenilir bir yol olacaktır. Aksi halde ihtiyacınız olan uygulamanın üzerinde oynanmış ve değiştirilmiş bir sürümünü indirebilirsiniz.
Bu sürüm ekranınızı reklamlarla donatmak, sizi takip etmek gibi korkutucu etkiler yaratabilir. Bunun yanında kaynaklarınıza el atarak kripto para madenciliğine ya da banka giriş bilgilerinize kadar ulaşarak cebinize el atabilecek kadar, kesinlikle karşılaşmak istemeyeceğiniz özelliklere sahip olabilir.
Wi-Fi Ağınızda Güvenliği Sağlayın
İnternet bağlattığınız sağlayıcınız, yüksek ihtimalle kendi modem veya yönlendirici kombinasyonunu yüklemiştir. Ev ağınızı isimlendirmiş ve sizin için bir parola oluşturmuştur. Eğer kurulum sonrasında bu adı değiştirme gereği duymadıysanız ve yeni bir parola oluşturmadıysanız. İşte şimdi yapmalısınız. Unutmayın, bu hizmetin parasını ödeyen sizsiniz, kendi kurallarınızı koymanın vakti.
Yönlendiricilerin birçoğu, admin – admin ya da admin- password şeklinde varsayılan kullanıcı adlarına ve parolalara sahiptir. Yapacağınız tek şey yönlendirici modelinizin özelliklerini içeren basit bir Google araması yapmak. Sonrasında ise varsayılan oturum açma bilgilerini karşınıza çıkacaktır. Saldırganlar, fırsatını yakaladıkları takdirde ağınızı yeniden adlandırabilir ve yeni bir parola oluşturabilirler.
Hatta diğer tüm seçenekleri yeniden yapılandırabilirler. Ancak onlara bu fırsatı vermeden, tüm bunları siz gerçekleştirebilirsiniz. Bahsi geçen bu işlemleri vakit kaybetmeden yapmanızda fayda var. Bu değişikliklere el atacağınız zaman yönlendiricinizin ürün yazılımını kontrol ederek güncellemeyi de unutmayın.
Akıllı Cihazların İnternet Güvenliğini Sağlayın
Ağınıza IoT cihazları bağlayacaksanız bu cihazları, ana ağınız üzerinden değil misafir ağ üzerinden bağlamanızı ve cihazların varsayılan parolalarını değiştirmenizi tavsiye ediyoruz.
Parolayı neden değişmeniz sorusuna gelecek olursak; yukarıda belirttiğimiz yönlendirici konusunda cevaplamıştık. Birçok IoT cihazı, sadece bir Google araması eşliğinde bulanabilecek varsayılan parolalar içerir. Dilerseniz bunu kendiniz de kontrol edebilirsiniz, bu kontrolden sonra ise mutlaka parolanızı değiştirmek isteyeceksiniz.
Parolayı neden değiştirmeliyim sorusunun endişe oluşturmasına bir diğer sebep ise de gittikçe daha fazla internet korsanının, bu cihazlara virüs bulaştırma riski ve cihazları kaygılandırıcı bir şekilde botnetlere eklemesidir.
Tehdit Oluşturabilecek USB’leri Uzak Tutun
Önem verilmesi gereken diğer bir tehdit ise sadece birtakım işletmeleri değil, hepimizi etkileyen bir tehlikedir.
Genel olarak çoğunluğumuz daha önce bir otoparkta, parkta, bir mekanda yolda veya herhangi bir yerde bir USB bellek bulmuşuzdur. Peki bir USB bellek bulduysanız ve merakınıza yenik düşüp, cihazı bilgisayarınıza takıp içinde ne gibi şeyler olduğunu görmek ister misiniz? Bu soruya vermeniz gereken cevap yalnızca hayır olmalıdır.
Fazla merak belki insanı öldürmez ancak cihazınıza kötü amaçlı bir yazılımın ya da herhangi bir gizli kripto para madencisinin musallat olmasına neden olabilir. Bahsettiğimiz bu şeyler belki inanılır gibi gelmiyor olabilir. Ancak güveninizi kazanmamızı sağlayacak bir bilgi verecek olursak; geçmişe gidelim ve 2010 yılına dönelim. Belki hatırlayacaksınız, 2010 yılında Stuxnet virüsü, İran nükleer tesisinin ağına sadece basit bir USB bellek yardımıyla bulaşmıştı.
